Sözün mânâya değdiği noktadayım ! Nazarın kalpleri yaktığı
demde. Dilin hale sukut ettiği, kalbin sonsuza meylettiği
yerdeyim. Elemin merkezindeyim, melâlin gölgesinde,
bekleyişler arefesindeyim. Söyle ey Yâr ! Hüznümü sana nasıl
arzetmeliyim? İçinde sen geçen cümleleri ezber mi
etmeliyim?
Derdi heybeme yükleyip yitik diyarlara mı gitmeliyim ?
Hasretini sabırla bertaraf mı etmeli ; Yoksa bu hasrete şükrü
mü öğretmeliyim? Söyle.! Seni nasıl yâd etmeliyim?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder